"Başka bir Anneler Günü Özel" Etkinliği
- İletişim
- 3 gün önce
- 5 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 2 gün önce
10 Mayıs 2025 – Anneler Günü, genellikle sevinç, minnet ve kutlamalarla anılan özel bir gündür. Ancak Vicdan Vakfı olarak biliyoruz ki, bu özel günü yüreğinde bir sızıyla, evladının yokluğuyla veya yaşadığı adaletsizliklerin gölgesinde karşılayan sayısız anne var. İşte tam da bu nedenle, toplumun vicdanına seslenerek, mutluluğun ve kutlamaların eksik kaldığı yerlere dikkat çekmek, duyulmayan feryatları duyurmak misyonumuzun bir parçasıdır. Vicdan Vakfı, Anneler ve Babalar Günü gibi özel günlerde, bu günleri buruk yaşayan, evlat acısıyla, hasretiyle yanıp tutuşan anne ve babalara söz verme geleneğini ilk defa 2024 yılında başlatmıştı. Bu yıl ikincisini düzenlediğimiz "Başka bir Anneler Günü Özel"etkinliğimiz, artık her yıl yinelenen bir gelenek olarak, bu annelerin sesi olmaya devam edecektir.
Bu anlamlı gelenek kapsamında, 9 Mayıs 2025 tarihinde gerçekleştirdiğimiz ve Vakfımızın Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun moderatörlüğünü üstlendiği "Başka bir Anneler Günü Özel" programımız, Youtube üzerinden canlı olarak yayınlandı. Etkinlik, toplumun farklı kesimlerinden gelen ve çocuklarıyla ilgili derin acılar yaşamış annelerin yürek burkan hikayelerine sahne olurken, programa değerli yorumları ve katılımıyla Prof. Dr. Baskın Oran da büyük bir değer kattı.
Ömer Faruk Gergerlioğlu, programın açılışında tüm izleyicileri ve katılımcıları selamlayarak, bu etkinliğin neden "Başka bir Anneler Günü" başlığını taşıdığını vurguladı. "Hepimiz Anneler Günü'nü biliriz, hepimiz için çok önemlidir. Ancak bir de bu dünyada çocuğuna bir çiçek dahi veremeyen, evladı yanında olmadığı için, cezaevinde olduğu için, toplumsal dışlamalar nedeniyle acılar yaşayan anneler var," diyerek, etkinliğin amacının bu annelerin sesini duyurmak, onların yaşadığı gerçekliği anlamak ve hissetmek olduğunu belirtti. Gergerlioğlu, farklı acıları yaşayan anneleri bir araya getirerek, toplumun vicdanına seslenmeyi hedeflediklerini ifade etti.

Annelik Acısının ve Mücadelesinin Evrensel Dili
Programda söz alan anneler, yaşadıkları kayıpları, adaletsizlikleri ve çocuklarına duydukları sonsuz sevgiyi izleyicilerle paylaştı. Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun her bir anneyi ve hikayesini hassasiyetle takdim ettiği programda öne çıkan bazı anneler ve değindikleri konular şunlardı:
Ani Balıkçı: 14 yıl önce askerlik görevini yaparken öldürülen Ermeni kökenli oğlu Sevag Balıkçı'nın acısını paylaştı. Oğlunun ırkçı bir saldırı sonucu hayatını kaybettiğini, bu durumun ailesinde ve soy ağacında derin yaralar açtığını belirtti. Adaletin tam anlamıyla tecelli etmediğini ifade eden Balıkçı, artık başka gençlerin benzer acılar yaşamaması çağrısında bulundu.
"Soy ağacım eksik kaldı. Ben hiç babaanne olamayacağım... Oğlumu TC'ye teslim ettim ama sahip çıkamadılar. Artık başka Sevag'lar, başka Ahmet'ler, Mehmet'ler ölmesin, öldürülmesin."
Ani Balıkçı'yı buradan dinleyebilirsiniz:
Nazmiye Şen: Diyarbakır Sur'da 2015-2016 yıllarındaki çatışmalar sırasında henüz 12 yaşındayken katledilen kızı Helin Hasret Şen için adalet arayışını sürdürdüğünü belirtti. Kızının masum olduğunu, olayla hiçbir ilgisi yokken bir asker tarafından vurulduğunu ve yargı sürecinin kendilerini daha da yaraladığını anlattı. Sorumlu polise verilen cezanın yetersizliğine ve hala görevde olmasına isyan etti.
"Biz anneler hem evladımızı kaybettik hem de cezalandırılan biz olduk. Kızımın katiline 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi ve halen görevinin başında. Biz Anneler Günü'nde evlatlarımızın mezarına gidiyoruz, en büyük hediyemizi bizden aldılar." Nazmiye Şen'i buradan dinleyebilirsiniz:
Habibe Zincir: Cezaevindeki kardeşi ve ağır tecrit koşullarına karşı açlık grevinde olan diğer 9 siyasi tutuklunun sesi oldu. "Kuyu tipi" olarak adlandırılan yüksek güvenlikli hapishanelerdeki güneşsiz, havasız, 15 metrekarelik küflü hücrelerde yaşanan insan hakları ihlallerini detaylarıyla anlattı. Bu tutsakların taleplerinin insani, haklı ve meşru olduğunu vurguladı.
"Abim 176. günde talepleri kabul edildi ama 9 arkadaşı hala açlık grevinde, ölümle burun burunalar. Güneşin girmediği, havanın olmadığı bir yerden nasıl yüksek güvenlikli hapishane oluyor? Bu, yaşam haklarını gasp etmektir."
Habibe Zincir'e buradan dinleyebilirsiniz:
Adile Ada: Yaşı oldukça ilerlemiş olan Adile Anne, Kürt meselesi nedeniyle yaşanan çatışmalarda evladını kaybetmiş bir Barış Annesi olarak hislerini paylaştı. Kürtçe yaptığı konuşması bir gönüllü tarafından Türkçe'ye çevrilen Adile Anne, asker ya da dağdaki genç fark etmeksizin tüm evlatların değerli olduğunu, artık annelerin ağlamaması için kalıcı bir barışın tesis edilmesi gerektiğini vurguladı. Torununun da cezasının bitmesine rağmen tahliye edilmediğini belirtti.
"Her iki tarafta anneler ağlamasın; askere giden de bizim evladımız, dağa çıkan da bizim evladımız. Biz her iki tarafta anneler ağlamasın, barış istiyoruz. Bu zulüm yeter artık!"
Adile Ada'yı buradan dinleyebilirsiniz:
Gülten Sayın: Halen cezaevinde bulunan Gülten Sayın, Adıyaman'da bir cemaat yurdunda müdürelik yaptığı gerekçesiyle 15 Temmuz sonrası eşiyle birlikte hapse atılmış bir anne. Bu süreçte tek oğlu Yusuf Kerim'in ağır bir kemik kanserine yakalandığını ve hastalığının ilerleyen aşamalarında kısa bir süre yanında olabildikten sonra evladını kaybettiğini ve tekrar cezaevine döndüğünü anlatan bir mektup gönderdi. Gülten Hanım'ın yürek yakan mektubunu, cezaevinde olması nedeniyle Vakıf gönüllümüz Rana Kaya okudu. Mektupta, cezaevindeki annelerin çocuklarına duyduğu hasret, yaşadıkları stresi ve kayıp korkusunu dile getirdi.
"Evladı Hakk'ın avucuna konmuş, cennete kuş olmuş bir anne olarak tüm annelerin Anneler Günü'nü kutlamak isterim. Daha kaç çocuğumuzun yaşadığı üzüntü ve stresle başa çıkamadığı için vefat haberini almalıyız? Daha kaç anne evlatlarına hasret yollarını geçirmeli?"
Gülten Sayın'ın mektubunu buradan dinleyebilirsiniz:
Sevinç Çakır: 15 Temmuz darbe girişimi sonrası haksız yere tutuklandığını belirttiği oğlu kursiyer teğmen Murat Çakır için Adalet Bakanlığı önünde bir yıldır engelli kızıyla birlikte adalet nöbeti tutan Sevinç Hanım, oğlunun masumiyetine inandığını ve yaşadıkları hukuksuz süreci anlattı. Çocuğunun rutin bir görevdeyken darbecilikle suçlandığını ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla karşı karşıya kaldığını belirtti.
"Benim çocuğum 9 yıldır tutuklu. Görüşüne bile gidemiyorum, Diyarbakır'a sürdüler. Bir yıldır Adalet Bakanlığı önündeyim. Bu kararları verenleri de bir anne doğurdu. Onların annesi gibi bizler de anneyiz ve değerliyiz. Adaleti tesis etsinler." Sevinç Çakır'ı buradan dinleyebilirsiniz:
Kader Akgül: Hukuksuz bir şekilde, daha iddianamesi bile hazırlanmadan tutuklanan ve Sincan 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde açlık grevinin 80. günlerini geride bırakan oğlu Ali Hasan Akgül için Elazığ'dan gelerek katıldı. Oğlunun keyfi tutuklamalar ve sürgünler yaşadığını, sadece adalet istediği için bedenini açlığa yatırdığını ve bu süreçte çok zayıfladığını gözyaşlarıyla anlattı.
"Ben oğlumu liseye giderken taktığı şalıyla geziyorum. Göz göre göre oğlumun sırtına kefeni dayamışlar, öyle bekliyorlar. İstediği hiçbir şey değil, sadece adalet. Bugün Adalet Bakanlığı bizi evladımızla sınıyor."
Havva Demirbilek: 15 Temmuz 2016 gecesi hayatını kaybeden Üsteğmen Emre Demirbilek'in annesi olarak, evladının vatanına, bayrağına ne kadar bağlı olduğunu, onunla ilgili anılarını ve yaşadığı tarifsiz acıyı paylaştı. Oğlunun şehitlik mertebesine ulaştığına inandığını ancak bir anne olarak hasretinin hiç dinmediğini ifade etti.
"11 buçuk aylık evliydi yavrum. Kabrine gidiyorum, 'Ne yapıyorsun Emre, nasılsın Emre?' diyorum ama cevap alamıyorum. Bir gün bana, 'Anne şehit olursam ağlama' demişti, meğer içine doğmuş. Adaletinize Rabbim çözüm göndersin."
Havva Demirbilek'i buradan dinleyebilirsiniz:
Nedime Erdoğan: Gökkuşağı Derneği üyesi ve LGBTİ+ bir bireyin annesi olarak, çocuklarının ve ailelerinin maruz kaldığı derin ayrımcılığı, nefreti ve toplumsal baskıyı anlattı. Annelik sorumluluğunun, çocuğunun varoluşunu desteklemeyi ve hakları için mücadele etmeyi de kapsadığını vurguladı. Toplumun %10'unun LGBTİ+ bireylerden oluştuğunu belirterek, bu gerçeğin yok sayılamayacağını ifade etti.
"Bizim çocuklarımız yaşarken yok edilen, mezarları varmış da yaşamaları öngörülen, evlerinden çıkmaması gereken çocuklar... Ama ne onlar ne de biz aileleri böyle bir hayatın onların yazgısı olmadığını biliyoruz. Her hak ihlali, bütün annelerin vicdanını ve aslında toplumun da vicdanını bir yerinde yaralayan bir etki yapıyor." Nedime Erdoğan'ı buradan dinleyebilirsiniz:
Prof. Dr. Baskın Oran'dan Tarihsel Bir Bakış
Programın son bölümünde söz alan değerli akademisyen Prof. Dr. Baskın Oran, dinlenen yoğun acıların ardından söylenecek her sözün kifayetsiz kalacağını belirterek, annelerin ve kadınların tarihsel konumuna ışık tutan bir konuşma yaptı. Prof. Oran, Anneler Günü'nün modern tarihçesinden bahsederek, kadınların "anne" olarak binlerce yıl boyunca tanrıça kabul edildiğini, Anadolu topraklarında Kibele gibi figürlerle bunun görüldüğünü ifade etti. Kadının, nesli devam ettirme yeteneği nedeniyle bu kutsal mertebeye ulaştığını, ancak özel mülkiyetin ve ataerkil düzenin ortaya çıkışıyla bu konumun değiştiğini belirtti. Bu tarihsel analiziyle Prof. Oran, annelerin yaşadığı acıların ve hak mücadelelerinin daha derin bir bağlamda anlaşılmasına katkı sundu.
Prof. Dr. Baskın Oran'ı buradan dinleyebilirsiniz:
Vicdanların Sesi Yankılandı: Kapanış
İki saati aşan yayın boyunca annelerin feryatları, umutları ve adalet arayışları izleyenlere duygusal anlar yaşattı. Kapanışta Ömer Faruk Gergerlioğlu, tüm katılımcı annelere ve Prof. Dr. Baskın Oran'a teşekkürlerini sunarak, "Bu programı boşuna yapmadık. Tüm annelere, tüm topluma Anneler Günü'nün boşuna olmadığını, aslında bir vicdanlar buluşması olduğunu hatırlatmak için yaptık. Anneler Günü vesilesiyle bu toplumun sorunlarını tekrar bir araya gelip konuşmak için ve vicdanlar uyansın diye yaptık," ifadelerini kullandı. Gergerlioğlu, annelerin sahip olduğu empati yeteneğinin toplumsal sorunların çözümünde kilit rol oynayabileceğine olan inancını yineledi.
Vicdan Vakfı, bu etkinlikle bir kez daha toplumun vicdanına seslenerek, annelerin yaşadığı acıların ortak olduğunu ve bu acıların son bulması için hep birlikte mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı.
Etkinliğin tamamını Vicdan Vakfı'nın Youtube kanalından izleyebilirsiniz: Başka Bir Anneler Günü Özel - Vicdan Vakfı
Vicdan Vakfı olarak, acılı tüm annelerin yanında olduğumuzu bir kez daha belirtiyor, adalet ve barış dolu günler diliyoruz.
Comments