BLOG

Adaletin, merhametin, nezaketin adı yargıç Frank Cabrio

Zulmün merkezinde cesur red

Genç İsraillilerin vicdani reddi

Hatip Muhammed Emin Yıldırım'ın vicdani duruşu

Bu hafta Vicdan Vakfı, İspanya'nın Sosyal Haklar ve 2030 Gündemi Bakanı Pablo Bustinduy'un, “Hiçbir şirketin Filistinlilerin kanı...

Ayın gönüllüsü seçilen Ercan Taştekin, faili meçhul cinayetleri aydınlatan emekli emniyet müdürü olarak tanınıyor. Şimdi Vicdan Vakfı’nda kültür ve sanat komisyonu üyesi olarak gönüllü çalışıyor, #birTıkDur kampanyasını koordine ediyor. Gönüllülerimizin oylarıyla seçilen Taştekin, adalete ve vicdana adanmış bir yaşamın örneği.

Vicdan gönüllüleri, DAD’ın aşure gününe katıldı. Aşure barış, kardeşlik ve hafızanın lokması oldu.

Vicdan Vakfı gönüllüsü Ümmühani Topal’ın izlenimlerine dayanan bu yazı, bir aşure programında yaşanan anlamlı bir karşılaşma üzerinden Türkiye’deki ötekileştirme, empati ve vicdan olgusunu derinlemesine ele alıyor. Farklı kimliklerin buluştuğu bu sohbet, toplumsal barış ve içsel yüzleşme için umut verici bir “vicdan yolculuğu”na dönüşüyor. Aşurenin simgesel gücüyle birleşen bu deneyim, kolektif iyileşmeye davet niteliğinde.

Vicdan Vakfı Olarak Amacımız Nedir? Toplumsal Sorunlarımıza Çözüm Önerilerimiz Nedir? Vicdan Vakfı olarak biz, toplumsal kutuplaşmanın ve...

Bu makale, Korgeneral Şahapzade Yakup Han'ın 1971'de Bangladeş'te soykırıma yol açan "Arama Işığı Operasyonu" emrini reddederek istifa etmesini konu alır. Yakup Han'ın bu vicdani duruşu, yerini alan "Bengal Kasabı"nın başlattığı sistematik tecavüz ve katliamlar karşısında ahlaki bir direniş örneğidir. Savaşın çok yönlü vahşeti içinde, onun eylemi bireysel sorumluluğun ve insanlığın ender bir kanıtı olarak tarihe geçmiştir.

Hollanda'ya evlatlık verilen Sander'in 48 yıl sonra Bangladeş'teki ailesini bulması, 1970'lerdeki insani kriz sonrası kurulan yozlaşmış evlatlık sistemini ortaya çıkarıyor. Makale, para karşılığı koparılan hayatları, kan bağının mesafeleri aşan gücünü, kayıp kimlik arayışını ve bir demokrasinin sivil toplum baskısıyla kendi karanlık geçmişiyle yüzleşmesini ele alıyor.

Gazze'li küçüğün fedakarlığı

İştahı yerinde, keyfi yerlerde bir çocuk: Cihan. Hamburger tutkusu yüzünden ailesiyle çatışmalar yaşayan bu minik "tumbadız", anne babasının kaygılarıyla, kendi zevkleri arasında sıkışır. Annesiyle yaptığı ilginç bir anlaşma, hayatını değiştirir: Zararsız gıda bulana kadar hamburger kotası! Mizahla örülü bu içten hikâye, aile içi iletişimi ve çocukluk iştahlarını tatlı sert bir dille anlatıyor.

Vicdan Vakfı'nın "Konuşulan Kitaplar" serisi 11 ayı geride bıraktı. Edebiyatı bir vicdan laboratuvarı olarak kullanarak adalet, sorumluluk ve insanlık durumunu sorguladığımız bu yolculuğun dökümünü paylaşıyoruz. Bugüne dek tartıştığımız 11 sarsıcı eseri ve serinin amacını keşfedin. Geçmiş bölümleri izleyerek ve canlı tartışmalarımıza katılarak bu entelektüel ve vicdani yolculuğun bir parçası olun.

Atiq Rahimi'nin sarsıcı romanı "Kahrolsun Dostoyevski", Dostoyevski'nin "Suç ve Ceza"sını Afganistan'ın çalkantılı topraklarına taşıyor. Eser, bir cinayet sonrası kahramanı Resul'ün vicdanıyla olan sancılı hesaplaşmasını konu alırken; suç, adalet ve sorumluluk kavramlarını Doğu ve Batı ekseninde sorguluyor. Bu kitap, bireysel vicdan ile toplumsal baskı arasındaki derin çatışmayı unutulmaz bir dille gözler önüne seriyor.

Engelli hakları için söz aldı: Gönüllümüz Sevinç Çakır, panelde engelli bireylerin ve ailelerinin yaşadığı sorunları gündeme taşıdı.”

Tel Aviv'de Soykırıma Hayır! diyebilmek

Vicdan Vakfı'nın 20 Temmuz 2025'te yapılan aylık Gönüllüler Buluşması'nda, Vakıf Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu liderliğinde geçmiş faaliyetler analiz edildi ve gelecek stratejileri belirlendi. Toplantıda, meclis ziyareti gibi yeni öneriler gündeme geldi. Vakfın tüm kimlikleri ayrım gözetmeksizin kucaklayan, ortak paydası "iyilik üretmek" olan kapsayıcı kimliği ile gönüllü katılımının artırılmasının önemi vurgulandı.

Sosyal medya, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Ancak bu güçlü iletişim aracının, kutuplaşma, nefret söylemi ve dijital...

Prof. Dr. Doğu Ergil, “öteki” kavramı üzerinden toplumsal kimlik, ötekileştirme ve Kürt meselesine yeni bir bakış sunuyor. Tarihsel ve psikolojik perspektiflerle farklı olana yönelik korkunun nedenlerini analiz ediyor. Çözüm için empati, temas ve eleştirel eğitim öneriyor. “Hepimiz bir başkasının ötekisiyiz” vurgusuyla barışçıl bir toplumsal birliktelik çağrısı yapıyor.