Onbirinci Vicdan Buluşması

Vicdan buluşmalarının 11.’si Vicdan Vakfı’nda yapıldı. Vicdan Vakfı’nda farklı kimliklerden bir araya gelen insanlar yaşadıklarını anlattı ve dinlediği diğer kişiler ile ilgili empati ve vicdan hislerini ifade etti.

Toplantıya katılanlardan E.S. KHK ile ihraç edildikten sonra yaşadığı zorlukları anlattı ve girdiği birçok işte KHK’lı olduğunun anlaşılmasından sonra işinden çıkartıldığını ifade etti. Kızılcahamamlı bir kişi olmasına rağmen ayrımcılığın Kızılcahamamlı birisi olduğu için çok fazla şu ana kadar ayrımcılık hissetmediğini ama KHK ile ihraç sonrası ağır bir ayrımcılık hissettiğini ifade etti.

Toplantıya katılanlardan H.M. ise ihraç edilen bir başka kişi olduğunu söyledi ve ihraç edilen eski bir yüksek yargı mensubunun olduğunu ifade etti ve ihraç sonrası sadece kendisinin değil çocuklarının da sıkıntılar yaşadığını anlattı. Halen yeşil kart ile sağlık hizmetlerini alabildiğini ve kamu görevine çocuklarının giremediğini belirtti. “Kendimiz ile ilgili hayat hikayemizi anlatmaktan yıllardır çekiniyoruz ve halktan gördüklerimizden sonra iade-i itibarın halktan başlaması gerektiğini düşünüyorum.” dedi. “Çocuklarım bu ülkede kalmak istemiyor çünkü itibarımız ayaklar altına alındı. Sadece iktidar uygulamalarından değil halkın yaptıklarından dolayı da çok kırgın olduğunu belirtti. Birçok KHK ile ihraç kişi veya yakınlarının kanser hastalığına yakalandığını gördüğünü belirtti.

Toplantıya katılanlardan A. E.; bir Kürt olarak çözüm sürecine destek vermenin kendisini KHK ile ihraç sürecini yaşattığını söyledi. Kürdoloji konusunda yüksek lisans yapan, Kürtçeye çok hakim birisi olarak Kürtçe hutbeler yazdığını çözüm süreci sırasında taltif edildiğini fakat çözüm süreci bitince bundan dolayı ihraç edildiğini anlattı! Zamanında kendisine bu Kürtçe hutbelerden dolayı “Başına iş açılabilir.” diyen müftüyü sonradan anladığını söyledi.

Zamanında hakkaniyetli olan müftünün daha sonra iktidarın bir dediğini iki etmeyen bir kimliğe büründüğünü ve bir kıyım makinesi halinde çok kişiyi işten çıkarttığını söyledi. Aşiretlerin ihraçlarda önemli bir rol oynayıp bazı kişilerin ihracını önlediğini söyledi ve hep gariban, fakir, kimsesiz, arkası olmayanların ihraç edildiğini söyledi. İman ve insanlık olunca insanın ne kadar güçlü olabileceğini hep birlikte gördük.” dedi. Aslında bu zulmü yapanların devlet terörü estirdiğini ifade etti ve örneğin aşeren kadınlara herkesin yardımcı olmasının genel bir erdem olduğunu, fakat bunun karşılığında iktidarın gözaltında tuttuğu kadınlardan çocuklarını düşürenler olduğunu belirterek iktidarın ne kadar büyük bir paradoks yaşadığını ifade etti.

Toplantı sonrası katılımcılar beyanlarında Vicdan Vakfı’ndaki Vicdan Buluşmalarının çok değerli olduğunu ve devam etmesi gerektiğini ifade ettiler.