top of page

İnsanın Anlam Arayışı: Vicdan Vakfı Okuma Kulübü’nde Derin Bir Yolculuk

Şubat ayı boyunca Vicdan Vakfı Okuma Kulübü, Viktor Frankl’ın İnsanın Anlam Arayışı adlı eserini okuyarak, insanın varoluşsal yolculuğunu, anlam arayışını ve acılar karşısındaki direncini keşfetmeye odaklandı. Ayın sonunda gerçekleşen etkinlikte, katılımcılar kitabın satır aralarına dalarak kendi hayatlarıyla bağ kurdukları noktaları paylaştılar.

Bu buluşma yalnızca bir kitap değerlendirmesi değil, aynı zamanda yaşama, acıya ve insan doğasına dair derin bir muhasebe niteliğindeydi.





Zorluklar Karşısında Anlam Arayışı

Etkinlikte, Frankl’ın toplama kamplarında yaşadığı deneyimler üzerinden geliştirdiği düşünceler ele alındı. Kitabın merkezinde yer alan "İnsanın en derin arzusu mutluluk değil, anlam bulmaktır." cümlesi, tartışmaların da temelini oluşturdu.

Katılımcılar, bireysel deneyimleriyle kitaptaki düşünceler arasında bağ kurarak anlamın insan yaşamındaki belirleyici rolünü tartıştı. Hayatta kalmanın ve direnmenin, yalnızca fiziksel bir çabadan ibaret olmadığını, insanın zihinsel ve duygusal olarak da bir tutunma noktası yaratması gerektiğini vurgulayan görüşler öne çıktı.

Bazı katılımcılar, kişisel farkındalıklarının bu süreçte nasıl değiştiğini ve hayatlarına nasıl farklı bir gözle bakmaya başladıklarını paylaştılar. Bir katılımcının şu sözleri, etkinliğin ruhunu özetler nitelikteydi:

"Hayatım boyunca bir anlam arayışım olduğunu düşünmemiştim. Ama bugün dönüp baktığımda, aslında sadece güvenli bir yaşam kurmaya odaklandığımı fark ediyorum. Oysa anlam, yalnızca iş ve aile düzeniyle sınırlı değil. Bu kitabı okumak, yaşadıklarıma başka bir pencereden bakmamı sağladı."


İnsan Doğası Üzerine Çarpıcı Tartışmalar

Tartışmalar sırasında, Frankl’ın toplama kamplarında gözlemlediği "İki tür insan vardır: İyiler ve kötüler. Ve bu ayrım, hiçbir din, millet veya meslek grubuyla sınırlı değildir." görüşü üzerine yoğunlaşıldı.

Bu söz, adalet ve insan doğası üzerine yürütülen sohbetin de merkezine yerleşti. Etkinlikte, toplumsal hafızada yer edinmiş haksızlıkların bireysel vicdan ile nasıl dengelenebileceği ve intikam yerine adaletin nasıl sağlanabileceği gibi derin sorular masaya yatırıldı.

Ayrıca, modern dünyada insanın kendini varoluşsal olarak nasıl boşlukta hissettiği ve tüketim kültürünün bu boşluğu nasıl doldurmaya çalıştığı da konuşulan konular arasındaydı. Günümüzde, anlama duyulan ihtiyacın giderek arttığı, ancak bu ihtiyacın çoğu zaman yüzeysel çözümlerle bastırıldığı yönünde görüşler dile getirildi.


Kitaplardan Hayata: Anlamı Nasıl Buluyoruz?

Frankl, insanın hayattan bir şeyler beklemek yerine, hayatın insandan ne beklediğini keşfetmesi gerektiğini savunuyor. Etkinlikte, bu fikrin bireysel ve toplumsal açıdan nasıl uygulanabileceği tartışıldı. Katılımcılar, yaşamın anlamının kişisel tercihler, değerler ve eylemler üzerinden şekillendiğini, ancak bunun farkına varabilmek için derin bir içsel yolculuğa çıkmak gerektiğini ifade ettiler.

Bir katılımcının şu sözleri, herkesin üzerinde düşündüğü bir nokta oldu:

"Bazen insanların değişeceğini, geçmişte yaşananların unutulacağını sanıyoruz. Ama gerçek değişim, başkalarından beklediğimiz değil, kendi içimizde başlattığımız değişimdir. Frankl’ın yaşadığı acılar karşısında bile insan sevgisini kaybetmemesi, hepimiz için büyük bir ders."


Mart Ayında Yeni Bir Kitapla Yolculuğa Devam

Vicdan Vakfı Okuma Kulübü, mart ayında Hayko Bağdat’ın Dün Gece Sizin Evde Ölen Biri Oldu mu? kitabıyla okuma serüvenine devam edecek. Şubat ayının getirdiği farkındalıkla, bu kez mizah ve trajedinin iç içe geçtiği bir hikâye üzerinden yeni sohbetler gerçekleşecek.

Siz de bu anlam dolu yolculuğa katılmak ister misiniz? Birlikte okuyalım, birlikte düşünelim! 📖✨


Etkinliğimizi buradan izleyebilirsiniz:



Comentarios


bottom of page