Bebek Ölümlerine/ Öldürmelerine Vicdan Ne Diyor?
- Fatih Alakuş

- 23 Eki 2024
- 3 dakikada okunur
(Ülkemizde Bebek Ölüm/ Öldürmeleri Üzerine Yazılmıştır)
Bebekler ve çocuklar, toplumun en savunmasız ve korunmaya muhtaç bireyleridir. Ancak modern toplumun ve devletlerin özellikle ticarileşen ve kar odaklı hale gelen sistemlerinde, bebeklerin ve çocukların temel hakları sıklıkla ihlal edilmektedir. Bu ihlaller, eğitimden sağlığa, beslenmeden barınmaya kadar hayatın pek çok alanında gözlemlenmektedir. Kar ve çıkar dürtüsü, bireylerin ve kurumların vicdanını gölgede bırakmakta, çocukların korunması gereken hakları ihmal edilmektedir. Bu durumda, vicdan kavramını dolaşıma sokmak ve bebekleri bu materyalist, sadist yaklaşımlardan korumak kaçınılmaz bir zorunluluk haline gelmiştir.
Vicdan Kavramının Bebekleri Koruma Üzerindeki Rolü
Vicdan, bireylerin doğru ve yanlışı ayırt edebilme kapasitesidir ve insan hakları, adalet, eşitlik gibi evrensel değerlerle doğrudan ilişkilidir. Çocuk hakları, özellikle bebeklerin yaşam hakkı ve temel ihtiyaçlarının karşılanması, vicdani sorumluluğun en temel gerekliliklerinden biridir. Ancak, kar ve çıkar odaklı yaklaşımlar, vicdanı bastırmakta ve bu hakların göz ardı edilmesine neden olmaktadır.
Bebeklerin yaşam hakkı, tıpkı yetişkinlerde olduğu gibi, evrensel bir insan hakkıdır. Ancak günümüzde, birçok alanda kar ve fayda sağlama dürtüsü, bebeklerin korunması gereken temel haklarını tehlikeye atmaktadır. Sağlık, beslenme ve barınma gibi temel hizmetlerin bile birer ticari meta haline gelmesi, bebeklerin insan onuruna yakışır bir yaşam sürebilmesini engelleyebilmektedir. Bu noktada, vicdan kavramının bireyler ve kurumlar arasında yeniden gündeme getirilmesi, bebeklerin haklarının korunmasında kritik bir rol oynayabilir.
Kar ve Fayda Edinme Dürtüsünün Bebekler Üzerindeki Etkileri
Kar ve çıkar odaklı yaklaşımlar, bebeklerin ve çocukların en temel haklarını bile tehdit eder hale gelmiştir. Bebeklerin sağlıklı bir şekilde büyüyebilmesi, sevgi ve şefkat görmesi, doğru beslenme ve sağlık hizmetlerine erişimi gibi haklar, çoğu zaman ticari çıkarların gölgesinde kalmaktadır. Örneğin, sağlık sektöründe kar odaklı bir anlayış, bebeklerin nitelikli bakım almasını zorlaştırabilir. Eğitimdeki ticarileşme, çocukların eşit fırsatlara erişimini sınırlayabilir.
Bu noktada, kar ve fayda odaklı yaklaşımlar, çocukların ve bebeklerin sadece birer “maliyet” olarak görülmesine neden olur. Vicdanın devre dışı kaldığı bu tür sistemlerde, insani değerler geri plana atılır ve çocukların hakları ticari kararların bir yan ürünü olarak değerlendirilir. İşte bu nedenle, vicdanın bu materyalist yaklaşıma karşı yeniden dolaşıma sokulması gerekmektedir.
Vicdan Şemsiyesini Dolaşıma Sokmak: Kar ve Çıkar Odaklı Dürtülere Karşı Bir Kalkan Olan Vicdan.
Vicdan, yalnızca bireysel bir sorumluluk değil, toplumsal bir dayanışma aracıdır. Vicdanın toplumun tüm kesimlerinde yeniden canlandırılması, bebeklerin ve çocukların kar ve çıkar odaklı yaklaşımlara karşı korunması için güçlü bir kalkan görevi görebilir. Vicdan, bireyleri yalnızca kendi çıkarlarını değil, başkalarının haklarını da gözetmeye zorlar. Bebekler ve çocuklar için bu, onların sadece ailelerinin değil, tüm toplumun koruma sorumluluğu altında olduğunu hatırlatır.
Vicdan şemsiyesi, çocuk hakları alanında şu şekillerde dolaşıma sokulabilir:
1. Vicdan Eğitimi ve Farkındalık Kampanyaları:
Vicdanın, bireyler üzerinde bir ahlaki rehber olarak işlev görmesi, eğitim yoluyla güçlendirilebilir. Çocuklar, aileler ve toplum üyeleri, bebeklerin ve çocukların korunması gerektiğini ve kar güdüsünün bu sorumluluğu zedelediğini anlamalıdır. Eğitim müfredatlarına vicdan eğitimi dahil edilerek, çocuk hakları ve vicdan arasındaki bağ kuvvetlendirilebilir.
2. Toplumsal Vicdanı Harekete Geçiren Medya ve Kampanyalar:
Vicdanın toplumsal düzeyde yeniden canlandırılması, medya aracılığıyla etkili hale getirilebilir. Bebek ölümleri, çocuk hakları ihlalleri, ihmalkârlık gibi olaylar medyada daha sık gündeme getirilerek toplumsal vicdan harekete geçirilebilir. Bu tür olaylar karşısında vicdani sorumluluk taşıyan bireylerin ve kurumların tepkileri artırılabilir.
3. Vicdan Temelli Sosyal Politikalar ve Yasal Düzenlemeler:
Bebeklerin ve çocukların ticari çıkarlar karşısında korunmasını sağlayacak vicdani temellere dayalı sosyal politikalar ve yasal düzenlemeler geliştirilmelidir. Örneğin, sağlık hizmetlerinin ticarileşmesine karşı bebeklere ve çocuklara yönelik özel koruma yasaları çıkarılabilir.
4. Vicdan Sahibi Kurumlar ve Uygulamalar:
Kurumların vicdan temelli politikalar geliştirmesi teşvik edilmelidir. Kar amacı güden sağlık kurumlarının bile, bebek ve çocuklar söz konusu olduğunda vicdani bir sorumluluk taşımaları gerektiği hatırlatılmalı ve buna uygun uygulamalar hayata geçirilmelidir.
Vicdanın Karşısındaki Engelleri Aşmak: Materyalist Yaklaşımın Yeniden Gözden Geçirilmesi
Vicdanın güçlendirilmesi, bireylerin ve kurumların kar ve fayda dürtüsüne teslim olmasının önüne geçebilir. Bebekler ve çocuklar, kar-zarar analizlerinin konusu olamayacak kadar değerlidir. Toplumun vicdanını yitirmesi, bebeklerin ve çocukların en temel haklarından yoksun kalmasına neden olur. Bu yüzden, vicdan, bebekleri korumanın en etkili yolu olarak devreye sokulmalıdır.
Kar ve fayda odaklı yaklaşımlar, kısa vadeli kazançlar sunarken, uzun vadede toplumsal vicdanı aşındırır ve çocuk hakları gibi evrensel değerlerin zedelenmesine yol açar. Vicdan şemsiyesini dolaşıma sokmak, bu materyalist yaklaşımın önüne geçmek için en etkili yollardan biridir. Vicdanlı bireyler ve kurumlar, çocuk haklarının korunmasını sağlamak için kar ve çıkar dürtüsünün ötesinde insani değerleri ön plana koymalıdır.
Sonuç: Vicdanlı Bir Toplum İnşa Etmek
Bebekler ve çocuklar, toplumun en korunmasız bireyleridir ve onların korunması sadece ailelerinin değil, tüm toplumun vicdani bir sorumluluğudur. Kar ve çıkar odaklı yaklaşımlar, bebeklerin ve çocukların haklarını ihlal ederken, vicdanın devreye girmesi bu ihlallerin önüne geçebilir. Vicdan, sadece bireylerin değil, aynı zamanda kurumların ve devletlerin de rehberi olmalıdır. Vicdan şemsiyesini toplumun her kesiminde dolaşıma sokulması, bebeklerin kâr ve fayda dürtüsü karşısında korunmasını sağlayacak en önemli korumadır.
Önce Vicdanla…




Yorumlar