top of page

HAFTANIN ÖRNEK DAVRANIŞI: Tokyo sokaklarında Doğu Türkistan için ses olan kadın


Vicdan Vakfı gönüllüleri olarak her hafta dünyadan bir vicdan davranışını seçiyor ve görünür kılmaya çalışıyoruz.


Bu hafta gönüllülerimizin oylarıyla seçilen davranış, tek bir kişinin suskunluk duvarını deldiği, yalnız ama güçlü bir vicdan haykırışını konu alıyor.


Bu haftanın vicdan kahramanı: Tokyo sokaklarında Doğu Türkistan’daki soykırımı broşürlerle tek başına anlatan Japon bir kadın.

 

Yapılan Eylem Hakkında

17 Ekim 2025’te Japonya’nın başkenti Tokyo’da kaydedilen görüntülerde, bir Japon kadın elindeki broşürlerle Çin’in Doğu Türkistan’da Uygur halkına yönelik uygulamalarını anlatıyor, yoldan geçenlere bilgi veriyordu.

Üzerinde Doğu Türkistan bayrağını andıran açık mavi ve beyaz kıyafetler, ay-yıldız motifli bir maske vardı. Elindeki broşürler Japonca ve İngilizceydi; mesaj açıktı: “Ben bu zulmü anlatmakla yükümlüyüm.”

Kim olduğu bilinmeyen bu kadın, isimsiz, sıfatsız ama sarsıcı bir sivil direniş örneği sergiledi.

Kısa sürede sosyal medyada yayılan görüntüler, Japon kadının eylemini yalnızca Japonya’da değil, dünya kamuoyunda da gündeme taşıdı.

Özellikle Uygur diasporası ve Türkiye'deki hak savunucuları bu protestoya büyük destek verdi. Kimisi onu “sessizlerin sesi” ilan etti, kimisi ise “bir Japon kadının tek başına gösterdiği bu cesaret, bize utancı hatırlattı” dedi.

 

Peki, Neden Bu Davranış Seçildi?

Çünkü bu “tek kişilik bir insanlık dersiydi.”

Çünkü bu davranış, dünyanın bakmamaya yemin etmiş gözlerine karşı, vicdanın kendi dilince “bak!” demesiydi.

İsmi yoktu, bağlı olduğu bir grup ya da resmi sıfatı da… Ama zulmün karşısında insan olmanın gereğini yapacak kadar bilinçli ve cesurdu.

Bu protesto, başka bir coğrafyada yaşananları kendi şehrinin kaldırımına taşıyacak kadar evrensel bir vicdan duygusuyla örülmüştü. Bu kadın, Doğu Türkistan’daki baskı, asimilasyon, zorla kısırlaştırma, kültürel silme ve toplama kamplarına karşı yalnızca protesto değil; sessiz bir çığlıktı.

Yapabileceği her şey çok sınırlıydı ama o, elinden geleni yaptı.

Dileriz ki bu tek kişilik eylem, bizlere şunu yeniden hatırlatır:Zulmü durdurmak belki tek kişinin elinde değildir ama suskunluğa karşı sesyükseltmek her birimizin elindedir.

İsimlerin, sınırların, inançların, milliyetlerin ötesinde; insan kalabilmenin gereğidir bu.

Tokyo’daki bir kadının sessiz çabası, sadece Uygur halkı için değil, tüm insanlık için bir çağrıdır: Bir yerlerde zulüm varsa, o zulme “dur” diyecek vicdanlarda olmalıdır.

 

1 Yorum


Dünyayı güzelleştirme adına atılan her adım değerlidir.

Beğen
bottom of page