Örnek Bir Duruş: Cesaretin ve Vicdanın sesi

Bu hafta Vicdan Vakfı olarak, hepimize ilham veren bir duruşu öne çıkarmaktan onur duyuyoruz. Hatip Muhammed Emin Yıldırım’ın, Filistin konusundaki cesur ve vicdanlı tavrı, gönüllülerimizin oylarıyla “Haftanın Örnek Vicdan Davranışı” olarak seçildi.

Yıldırım, iktidarın Filistin politikasını eleştirirken, aldığı tepkilere karşı "Ben Allah’ı kızdırmamak için konuşuyorum, hocaysanız, davetçiyseniz, yöneticileri uyarmak zorundasınız" sözleriyle adeta vicdanın sesini yükseltti. Bu sözler, sadece bir eleştiri değil, aynı zamanda inandığı değerler uğruna bedel ödemeyi göze alan bir liderin manifestosuydu.

Vicdan, sadece doğruyu bilmek değil, o doğruyu savunmak için harekete geçme cesaretidir. Muhammed Emin Yıldırım, bu cesareti eylemleri ve sözleriyle somut bir şekilde gösterdi. Bir vaiz olarak, sadece topluma değil, aynı zamanda karar verici pozisyonundaki insanlara da hakikati hatırlatmanın, onları uyarmakla yükümlü olmanın ne kadar önemli olduğunu vurguladı.

Bu duruş, bizlere şu önemli gerçeği hatırlatıyor: Bireysel vicdan, en güçlü ahlaki pusuladır. Bazen sessiz kalmak kolay olabilir. Ancak gerçek vicdan, zor zamanda konuşmayı, haksızlığa karşı durmayı ve başkalarının rahatsız olmasından çekinmeden hakikati dile getirmeyi gerektirir.

Hatip Muhammed Emin Yıldırım’a, bu örnek davranışından dolayı teşekkür ediyoruz. Onun duruşu, sadece Filistin meselesine dair değil, aynı zamanda her birimizin kendi hayatında ne kadar cesur ve vicdanlı olabileceği konusunda bir çağrı niteliği taşıyor.

Siz de etrafınızda bu tür vicdanlı davranışlar sergileyen insanları fark ettiğinizde, onları onurlandırmaktan çekinmeyin. Çünkü vicdanın sesi, ancak böyle duyurulabilir ve yayılabilir.