top of page

Haftanın Örnek Davranışı Greta Thunberg'den


İklim ve insan hakları aktivisti Greta Thunberg'in, İsrail tarafından gözaltına alınıp kötü muameleye maruz kaldıktan sonra yaptığı açıklamalar ve gösterdiği vicdani duruş:

"İnanın, İsrail'in hapishanede bana yaptığı kötü muameleyi anlatabilirim ama konu bu değil. Konu Gazze'de devam eden kasıtlı soykırım."

Vicdan Vakfı gönüllüleri olarak her hafta dünyadan bir vicdan davranışını seçiyor ve görünür kılmaya çalışıyoruz. Bu hafta seçtiğimiz davranış, kendi acısından söz etmeyip dikkatleri başka bir halkın acısına yönelten bir duruş oldu.

Bu haftanın vicdan kahramanı: Greta Thunberg.

Gazze’ye insani yardım götürmek için Akdeniz’de yol alan Sumud Filosu’nda Greta Thunberg. Bu kare, sadece bir yolculuğu değil; bir vicdanın rotasını temsil ediyor.”

 

Ne Olmuştu?

Greta Thunberg, Gazze'ye insani yardım ulaştırmak ve İsrail'in Gazze üzerindeki ablukasını kırmak amacıyla yola çıkan Küresel Sumud Filosuna katıldı. Bu filo, bugüne kadar Gazze'ye toplu yardım götürmek için organize edilen en büyük girişimdi.

1 Ekim 2025'te Gazze sularına yaklaşan filo, İsrail ordusu tarafından durduruldu. Gemiler uluslararası sularda yasa dışı biçimde alıkonuldu ve yüzlerce aktivist gözaltına alındı.

Greta Thunberg de bu müdahale sırasında 1 Ekim 2025'te gözaltına alındı ve 6 Ekim 2025'te serbest bırakılarak sınır dışı edildi. Yaklaşık altı gün boyunca İsrail'de alıkonuldu.

Atina'ya ulaştığında, Yunanistan'ın Eleftherios Venizelos Havalimanı'nda gazeteciler tarafından karşılandı. Herkesin kendi yaşadıklarını anlatmasını beklediği o anda, Greta'nın söylediği sözler herkesi şaşırttı:

"Gözlerimizi Gazze'den ayırmamalıyız. İnanın İsrail'in hapishanede yaptığı kötü muamele ve istismarlardan bahsedebilirim ama konu bu değil. Konu İsrail'in Gazze'de devam ettirdiği kasıtlı soykırım. Gözümüzün önünde bir milleti yok etmeye çalışıyorlar."

 

Neden Bu Davranış Seçildi?

Greta Thunberg, tüm dünyanın gözü önünde sadece kendi yaşadıklarını anlatabilirdi, kendisi için sempati toplayabilirdi, hatta bunu araçsallaştırarak kendini markalaştırabilirdi ve tüm dikkatleri yine sadece kendi yaşadığı acılar üzerinde toplayabilirdi. Ama o, bunu yapmadı. Kendini merkeze koymadı. Gündemin yönünü kendi hikâyesinden çekip Gazze'ye çevirdi.

Gazze, uzun zamandır ablukayla kuşatılmış bir şehir. Temiz suya, gıdaya, ilaca ulaşamayan milyonlarca insan var. Bombardıman altındaki mahallelerde çocuklar büyüyor, hastaneler hedef alınıyor. Ve çoğu zaman bu gerçek, dünyanın gündeminde sadece birkaç saniyeden fazla yer bulamıyor.

Greta'nın sözleri, işte tam da bu duyarsız tutuma karşı açık ve vicdani bir uyarıydı. Kendi acısını konuşmak yerine, "asıl mesele bu değil" diyerek dikkati yeniden Gazze'ye çevirdi.

Onun yaptığı şey, acısını gizlemek değildi; samimi ve içten bir vicdani tercihti. Oysa bambaşka bir seçenek de vardı önünde…

Altı gün süren gözaltı, kötü muamele, uluslararası basının yoğun ilgisi… Bunların her biri, duygusal etkisi yüksek, kişisel bir mağduriyet anlatısıyla ambalajlanıp sosyal medya kampanyalarına, imaj tazeleme stratejilerine, hatta siyasi fırsatlara dönüştürülebilirdi. Ve belki günün sonunda asıl acının üzeri yeniden örtülürdü.

Ama Greta tam tersini yaptı. Dünyanın onu dinlemeye hazır olduğu bir anda, kendi hikâyesini geri çekti ve gözleri Gazze'ye çevirdi.

Bu tutum, uzun zamandır insanların hasret kaldığı zarif ve insani bir duruştu. Birçok vicdanda karşılık buldu ve kalplere dokundu.

 

Sonuç Yerine: Bir Temenni

Dileriz ki bir gün, daha fazla insan kendine yönelen ilgiyi kişisel çıkarlara değil, başkalarının acısına çevirecek olgunluğu gösterebilir. Umarız sesimiz yalnızca kendi yaralarımıza değil, sesi bastırılmış insanların acılarına da vicdani ve insani bir duyarlılıkla tercüman olur. Ve temennimiz odur ki Greta’nın bu tutumu, sadece ilham vermekle kalmaz; bu olgunluk bir insandan diğerine bulaşarak, zamanla tüm insanlığa sirayet eder.

1 Yorum


Adem Yağmur
Adem Yağmur
5 gün önce

Dünyayı güzelleştirmek için atılan her adım çok değerlidir.❤️

Beğen
bottom of page